Bu makaleyi okumadan önce kavramları ve olguları derleyerek yeni yazdığım
aşağıda linkini verdiğim makaleyi okumanızı tavsiye ediyorum.
Olayı en basit olarak nasıl özetleyebilirsiniz?
Kur’ân’da var olduğunu keşfettiğimiz sayısal kodlama sistemlerinde sadece sayılar kullanılarak kodlama yapıldığı için “Sayısal Kodlama” olarak ifade edilmiştir. Kur’ân’daki sayısal kodlama sistemleri, Kur’ân’a Allah tarafından basılmış mühür niteliğindedir. Yani, bu Allah’ın kitabıdır, taklit edilemez, değiştirilemez anlamına gelir. Sayısal sistemlerin amacı, Kur’ân’ın korunmuş yani, değiştirilmemiş olduğunu ve insan eliyle yapılamaz yani, olağanüstü olduğunu bir başka ifade ile Allah kelamı olduğunu ispatlamaktır.
Sayısal sistemler birbirlerine bağlıdırlar, olasılıklar zinciri oluştururlar. Bu olasılıklar zincirinin halkaları birbirine bağlanarak uzadıkça uzar ve sonunda karşımıza insanın bir benzerini yapamayacağı çok net matematiksel bir yapı çıkar. En çarpıcı örnek Ha-Mim grubunun kodlamasıdır.
Sistemlerin yapısı tanımlanırken “Tümdengelim” metodu izlenmiştir. Bu sistemler bilimsel çevrelerce kabul gördüğünde, Kur’ân’ın olağanüstü olduğu yani, Allah kelamı olduğu bilimsel olarak kabul edilecek, günümüzdeki Kur’ân üzerinde yapılan çok sınırlıda olsa, spekülasyonlar sona erecek ve gelecekte de müdahaleye kapalı, matematiksel olarak korunmuş bir yapı ortaya çıkacaktır. Dolayısıyla bu sistemlerin bilimsel çevreler tarafından kabul görmesi için yapılan çalışmaları Kur’ân ve İslam’a büyük bir hizmet olarak görüyorum.
Çift ve Tek sayısal simetri sistemi:
Kur’ân sure numaralarını (1,2,3, … ,114) ve ayet sayılarını (7, 286, 176, … , 6) birer sayısal küme olarak ele alan ve bu kümelerdeki sayıları Çift ve Tek olmalarına göre alt gruplara ayırmak suretiyle oluşturdukları sayısal simetriyi ortaya koyan bir sistemdir. Bu gözlem ilk olarak Koroş Cemnişan adlı İranlı bir üniversite öğrencisi tarafından yapılmıştır. Sistemin verdiği sonuç, ayet sayılarının ve küme içindeki yerlerinin, Çift ve Tek olmaları durumuna göre, müthiş bir olağanüstülük sergilediğini göstermek açısından son derece ilginçtir. Bu yapı, açıkları olmakla beraber surelerin ayet sayılarını ve küme içindeki yerlerini (sure numaralarını) korumak yani, değişmesini engellemek açısından bakıldığında, iyi bir kodlama örneği oluşturmaktadır. Sistemin sonucu olarak ortaya çıkan alt kümelerin eleman sayıları olan 60 ve 54 sayıları, yine bu sayıların alt kümeleri olan 30 ve 27 sayıları ve (30+27) 57 sayısı, ayrıca küme elemanlarının toplamları olan 114, 6555 ve 6348 (6346+2) => (6234+112+2) sayıları diğer sistemler tarafından da kullanılan ve sistemlerin birbiriyle uyumlu çalıştığını gösteren sayılardır. Çift ve Tek sayısal simetri sistemi ilerleyen bölümlerde bütün detaylarıyla ele alınacaktır.
19 sayısal kodlama sistemi:
Mısırlı biyokimya uzmanı olan Reşat Halife tarafından Amerika’da Kur’ân’ın bilgisayara girilişi esnasında keşfedilmiş ve 1974 yılında açıklanmış olan sayısal kodlama sistemidir. Kur’ân’daki sayısal verilerin 19 sayısının katı olduğunu öngören bir yapıya sahiptir. Sayısal verilerin 19’a kalansız bölündüğünü kabul eden bu sistemi, modüler aritmetik kullanarak kısaca “Kur’ân sayısal verisi ≡ 0 (mod 19)” bu şekilde ifade edebiliriz. Sayısal veriler üzerindeki işlemlerin salt aritmetiksel işlemler olduğunu düşünürsek sistemi anlamakta zorluk çekeriz. Bu işlemlerin tamamı bir kodlama işlemidir. Ortaya sembolik bir kodlama yapısı çıkmaktadır. “≡ 0 (mod 19)” denkliğini sağlayan yapıların, Kur’ân’ın korunduğunu, değiştirilmediğini ve olağanüstü olduğunu yani, insan eliyle yapılamayacağını sonuç olarak Kur’ân’ın Allah kelamı olduğunu ispatladığı düşünülmektedir. Detaylar ilerleyen bölümlerde ele alınacaktır.
Bilgi için: http://19.org/ , “Üzerinde 19 var” – Ebip Yüksel’in kitabı.
7-19 İkizKod sistemi:
İmran Akdemir tarafından Kur’ân’da var olduğu keşfedilmiş olan 7&19 İkizKod sisteminde, 19 sayısal kodlama sisteminin mirası alınmış ve sisteme 7 kodlama sayısı da ilave edilerek kodlama yapısı geliştirilmiştir. Sistemde Kur’ân sayısal verilerinin 7 ve/veya 19 sayılarına tam olarak yani, kalansız bölündüğü öngörülmüştür. Yukarıda modüler aritmetikle tarif ettiğim gibi bu sistemi de kısaca “≡ 0 (mod 7) ve/veya ≡ 0 (mod 19)” şeklinde ifade edilebilir. 19 sayısal kodlama sisteminde olduğu gibi, sembolik kodlama yapıları karşımıza çıkar. “≡ 0 (mod 7) ve/veya ≡ 0 (mod 19)” denkliklerini sağlayan yapıların Kur’ân’ın korunduğunu, değiştirilmediğini ve olağanüstü olduğunu yani, insan eliyle yapılamayacağını sonuç olarak Kur’ân’ın Allah kelamı olduğunu ispatladığı düşünülmektedir. Detaylar ilerleyen bölümlerde ele alınacaktır.
Bilgi için: www.ikizkod.com , “7&19 İkizKod” – İmran Akdemir’in kitabı
7 ve 19 ikili sayısal kodlama sistemi:
Benim düşünceme göre, Kur’ân’daki sayısal sistem “≡ 0 (mod 7) ve/veya ≡ 0 (mod 19)” denkliklerinin yanı sıra “≡ 2 (mod 7) ve/veya ≡ 2 (mod 19)” denkliklerini ve “≡ 7 (mod 19)” denkliğini de kapsamaktadır. Kodlama sayılarının bölüm sonuçlarının 0 (Sıfır) kalanı verdiği durumlara ilave olarak 2 kalanı verdiği durumlar temel veriler üzerinde “ve/veya” olarak kullanılmalı, ayetler üzerinde ise 7 kalanı da ilave edilerek “ve” olarak, yani belirleyici değil, destekleyici olarak kullanılmalıdır. Bu şekilde sistem daha kararlı olmaktadır. Benim mevcut sistemlere (19 sistemi ve 7&19 İkizKod) düzeltmeler ve ilaveler yaparak Kur’ân’da keşfettiğim yeni sistemi “7 ve 19 İkili Sayısal Kodlama Sistemi” olarak isimlendiriyorum. Bu kitapçıkta ifade edilenler 19 sistemini ve 7&19 İkizKod sistemini bağlamaz. Şimdi bahsettiğim sitemlerin detaylarını açıklamaya çalışayım.
Bir yanıt bırakın