7 ve 19 ikili sayısal kodlama sisteminin kelime sayılarında kullanılan 6234 numaralanmış ayet grubu üzerinde yaptığımız kelime sayımlarında, “Allah” lafzının değişik ayet gruplarında tekrar sayılarını bulduk. Bulduğumuz sayıların tamamı 7 ve 19 kodlama sayılarımızı doğrulamaktadır. Ayet gruplarını belirlerken ilk olarak 19 ve 19’un katları olan ayetleri ele aldık, çünkü kodlama sayımız 19. Neden “Allah” lafızlarını saydık, çünkü “Allah” Kur’ân da en önde gelen ve en çok tekrarlanan kelimedir. Sonuç 133 tekrar çıktı. 1’den itibaren düşünürsek, 133 sayısı 7 ile 19 sayılarına ortak olarak tam bölünen ilk sayıdır. 7 ve 19 benim kabul ettiğim kodlama sayılarıdır. Yani Kur’ân sayısal siteminin kodlandığı sayılar olarak kabul ettiğim sayılardır. Bu ayetlerdeki “Allah” lafzının tekrar sayısının benim kabul ettiğim 7 ve 19 sayılarını vermesi, bu konudaki yaklaşımın doğru olduğunu desteklemektedir. Peki bu elde ettiğim sonuçlar matematiksel olarak, bize ne anlam ifade ediyor, nasıl bir yapı ile karşı karşıyayız, beraber düşünelim.
Ele aldığımız ilk grup içindeki; (19 ve 19’un katları olan ayetler)
- Ayet numaralarından sadece bir tanesi eksik veya fazla olsaydı, (yani ayet çıkarılsaydı veya eklenseydi) veya;
- Ayet numaralarından sadece bir tanesi değişik olsaydı, (yani ayet yukarı veya aşağıya kaydırılmış olsaydı) veya;
- Ayetlerden bir tanesindeki “Allah” lafzı eksik olsaydı veya fazla olsaydı (yani ayetin içeriği değiştirilseydi)
Tablodaki satır sayısı 89’dur. 89 ayetten sadece bir tanesindeki yukarıda saymaya çalıştığım ufak bir değişiklik 133 sayısının çıkmasını engelleyecektir. Buradaki matematiksel kurgu ve yapının bu şekilde korunması çok yüksek bir bilginin eseridir.
İkinci olarak “Allah” lafzının tekrar sayısını bütün Kur’ân’da araştırıyoruz. Kur’ân’ın bütününde “Allah” lafzının tekrar sayısı 2811’dir. Numarasız Besmeleler ve Özel grup ayetleri, 7 ve 19 sisteminde kelime sayımlarında kullanılmazlar, dolayısıyla “Allah” lafzının tekrar sayısı 2698 olur ve 19 kodlama sayımız doğrulanır. 2698 = 19 x 142 ≡ 0 (mod 19)
Ele aldığımız ikinci grup içindeki; (6234 numaralandırılmış Kur’ân ayetleri grubu)
- Ayet numaralarından sadece bir tanesi eksik veya fazla olsaydı, (yani ayet çıkarılsaydı veya eklenseydi) veya;
- Ayet numaralarından sadece bir tanesi değişik olsaydı, (yani ayet yukarı veya aşağıya kaydırılmış olsaydı) veya;
- Ayetlerden bir tanesindeki “Allah” lafzı eksik olsaydı veya fazla olsaydı (yani ayetin içeriği değiştirilseydi)
Bu grubu ele aldığımızda tablomuz 1820 ≡ 0 (mod 7) satıra ulaşıyor, yapı çok daha fazla genişledi. Bu noktada Kur’ân’ın tamamı söz konusu, o zaman tabiiki sure numaraları, yani surelerin yerleri, ayet numaraları, yani ayetlerin yerleri önem kazanıyor. Yapının bütünsel olarak ele alınmasını bekleriz. Sonuç olarak, ele alınan grubun oluşturduğu tabloda; sure numaralarının toplamı (39045 = 19 x 2055), ayet numaralarının toplamı (118123 = 19 x 6217) ve “Allah” lafızlarının toplamı (2698 = 19 x 334), hepsi 19 kodlama sayımızı doğruluyorlar. Ek olarak; muhteşem, insanı karşısında aciz bırakacak kadar net ve güçlü bir şekilde, başka bir matematiksel yapı ile karşılaşıyoruz. Bütün Kur’ân’da ele alınan grubun oluşturduğu tabloda “Allah” lafzının tekrar sayısı, tablodaki sure numaralarını toplamı ve ayet numaralarını toplamı, hepsi toplandığında çıkan sonuç (159866) kodlama sayılarımız olan 7 ve 19’u doğruluyor.
2698+39045+118123 = 159866 = 7 x 22838 ve = 19 x 8414 ≡ 0 (mod 7) ve ≡ 0 (mod 19)
Ek olarak bu tablolardan çıkaracağımız çok önemli diğer bir sonuç da şudur;
Reşat Halife, Edip Yüksel ve 19.org ekibinin inkâr ettiği ayetlerde bulunan 9:128’deki “Rahim” ve 9:129’daki “Allah” kelimeleri bu tablolar için kritik rol oynamaktadır. Düşünün, eğer 9:128’de ki “Rahim” kelimesi bu ayette olmasaydı, bu ayetin Kur’ân’dan olmadığını iddia edebilecekler miydi? Aynı şekilde, 9:129’daki “Allah” kelimesi bu ayette olmasaydı veya 2 adet “Allah” kelimesi olsaydı, yine bu ayetin Kur’ân’dan olmadığını iddia edebilecekler miydi? Kesinlikle hayır, yaptıkları hesaplar bunu gösteriyor. Hiçbir şekilde bu ayetler ile ilgili bir şey iddia edilemeyecek, bu ayetlerinin hiç konusu bile olmayacaktı. O zaman bu noktada;
- Çift ve Tek simetrisinde, 9.Tevbe surenin Mushaf fihrist’deki konumu ve ayet sayısı, sure numarası 9 tek sayı, ayet sayısı 129 tek sayı olması ve konunun 2 ayet olması, yine buna bağlı olarak, Mushaf fihrist’deki ayet sayıylarının Çift ve Tek olarak ardışık dizilerek oluşturdukları büyük sayılardaki 7 ve 19 kodlama sayılarının doğrulanması, 9.Tevbe suresi son 2 ayetin numaraları ve harf sayıları (128)Çift-60,(129)Tek-54 ile Mushaf fihrist’deki ayet sayılarının Çift-60 ve Tek-54 uyumu,
- 9:128’de 1 adet “Rahim” kelimesinin olması ve “Rahim” sıfatının diğer bütün Kur’ân ayetlerinde Allah için kullanılırken, sadece bu ayette Hz. Peygamber için kullanılması ve “Rahim” kelimesinin Besmele kelimelerinin sayım sonuçlarındaki 19 kodlamasına etkisi,
- 9:129’da 1 adet “Allah” kelimesinin olması, bütün Kur’ân’daki “Allah” kelimesinin geçtiği 1821 ayet içerisinden sadece 9:129’daki “Allah” kelimesi özel gruba alındığında tablodaki sure, ayet, kelime sayılarının toplamlarının 19’u doğrulaması ve bu sayıların genel toplamının ise 7 ve 19’u doğrulaması ve yine “Allah” kelimesinin Besmele kelimelerinin sayım sonuçlarındaki 19 kodlamasına etkisi,
Bu olasılıkların tümünün bir olayda, aynı anda gerçekleşmesinin tesadüfle izahı mümkün değildir. Bu durum, Kur’ân’ı Kerim’deki sayısal yapının ne kadar müthiş bir matematiksel detay içerdiğini anlamamızı sağlıyor ve 9.Tevbe suresi son ayetlerin (128 ve 129) 7 ve 19 ikili sayısal kodlama sistemi için ne kadar özel ve ne kadar kritik olduklarını da gösteriyor.
Mutlak güç sahibi, hüküm ve hikmet sahibi olan Allah’ın, indirdiği Kur’ân’ı kendi ismiyle nasıl kodladığına ve kitabını beyan ettiği gibi nasıl koruduğuna ve bu detayı bizim nasıl gördüğümüze lütfen dikkat edin. “Allah” lafzının tekrar sayılarına, sıfatları olan ve Besmelede geçen kelimelerin tekrar sayılarını da eklediğimizde, elde ettiğimiz sonuç, tablolardaki her sayının müthiş bir matematiksel yapıda inşa edilmiş olduğunu gösterir. Diğer alt grupları da dikkate aldığımızda ilişkilerin boyutunu düşünmekte zorlanıyoruz. Yukarıda saydığımız gibi yapıdaki en ufak bir değişiklik bütün bu ilişkileri koparacaktır. Karşı karşıya olduğumuz olgunun farkına varmamız gerekiyor. Kur’ân ayetleri içinde “Allah” lafzının ve Besmeledeki diğer kelimelerin kodlama sayıları olan 7 ve/veya 19 ile nasıl kodlandığına dikkat etmemiz gerekiyor.
Bu sonuçlar bize net bir şekilde, bütün yapının sayısal bir disiplin içinde olduğunu ve değiştirilmediğini gösteriyor. Bunu inkâr etmek, tesadüfler ile açıklamaya veya bir insan yapımı olarak göstermeye çalışmak, bilimsel olarak (bulgulara ve ölçülebilen fiziksel sonuçlara göre) mümkün gözükmemektedir. Akıl sahibi her insan bunu kabul eder.
Bir yanıt bırakın